Roma Döneminde Cam
Nereden Yazdırıldığı: Defineci Naci Baba
Kategori: Tarihî Süreçte;
Forum Adı: Cam & Camcılık
Forum Tanımlaması:
URL: http://www.nacibaba.com/forum_posts.asp?TID=105
Tarih: 21/Mayıs 2017/2024 Saat 13:44 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com
Konu: Roma Döneminde Cam
Mesajı Yazan: magistratus
Konu: Roma Döneminde Cam
Mesaj Tarihi: 02/Kasım 2017/2008 Saat 11:42
Roma Dönemi cam endüstri, Helenistik cam üreticilerinden alınan ilham
ve tecrübe ile kurulmuştur. Zaman içerisinde gelişerek bağımsız,
yeniliklere açık ve camcılık sanatını Batı Avrupa yerleşimlerine
tanıtan bir endüstri haline dönüşmüştür. Cam, bu endüstrinin
gelişmesiyle bağlantılı olarak ilk defa daha ucuza ve büyük miktarlarda
üretilmeye başlanmıştır. Endüstriye hız kazandıran kuvvet, cam üfleme
tekniğinin tesadüfen fakat uygun zamanda bulunmuş olmasıdır. Bununla
beraber, camın çok az bulunan lüks bir meta olmaktan çıkıp yaygın
olarak kullanılmaya başlanması yalnızca bu teknolojik gelişmeyle
açıklanamaz. Bu hızlı gelişmede bazı diğer faktörlerin de önemli rolü
olmuştur. Bu faktörlerin ilki, erken İmparatorluk döneminde ticaret
faaliyetlerinin, Augustus tarafından tesis edilmiş barış ortamıyla
birlikte oldukça önemli derecede artmış olmasıdır. İkincisi ise, MÖ 1.
yüzyılda Romalılar tarafından başlatılmış olan doğu seferleridir.
Suriye'nin ilhakı ve Romalıların Filistin ve Mısır'la daha fazla
ilgilenmeye başlaması, çok uzun süredir cam üreten merkezlerle direkt
ilişkide bulunmalarına neden olmuştur.
Romalıların, Augustus zamanında sivil mimaride geliştirmiş oldukları
farklı mermer üslubunda olduğu gibi, değişik amaçlı cam eşya üretimi
için de aşırı hevesli oldukları söylenebilir. Camı yalnızca gündelik
eşyaların üretiminde değil, aynı zamanda mozaik, pano ve dış cephe
kaplaması gibi dekoratif amaçlarla da kullanmışlardır. Camı, örneğin
pencere camı olarak veya arkasını metal folyo ile (altın veya gümüş)
sırlayıp aksedici bir malzeme olarak da ilk kullanan yine Romalılardır.
Günümüzde pencere camları ve aynalar, gündelik hayatın o kadar doğal ve
ayrılmaz parçaları haline gelmişlerdir ki, bugün bu keşiflerin önemli
kavramamız güç olmaktadır. Ayrıca erken İmparatorluk döneminden
üretilmiş olan etkileyici sofra takımları ve gündelik eşyalar da
bunların değerine gölge düşürmektedir. Cam mozaikler, panolar ve
pencere camları, Roma dünyasının her tarafında cam şişelerle birlikte
yaygın olarak kullanılmışlardır. Kısaca, Romalılar bugün çok doğal
kabul edilen camın, tüm çeşitlerini üretebilmişlerdir.
Bu çeşitliliği bakarak, Romalıların her tür yeniliğe ve deneye hevesli
olduklarını söyleyebiliriz. Bu heves ve merak ustaların mahareti ile
birleşince, henüz gelişmeye başlamış olan cam endüstrisinin çok
başarılı bir sanata dönüşmesine neden olmuştur. Yeni fomlar, teknikler,
renkler ve süslemeler büyük bir şevkle uygulanmıştır. Romalıların bu
özelliğinden, bu döneme ait az sayıdaki kaynaklarda da söz
edilmektedir. Bunlardan belki de en çok bilineni Trimalchio anlatılmış
olar hikayedir. Bu hikaye, bir cam ustasının İmparator Tiberius'a
hediye ettiği kırılmaz cam kaseyle ilgilidir. Kırılmaz camdan yapılmış
bu kasenin bir başka özelliği de, çarpma sonucu veya benzeri bir
nedenle çöken veya çentiklenen kasenin bir çekiç yardımıyla eski haline
döndürülebilmesidir. Bu buluşu nedeniyle İmparator tarafından kesin
olarak ödüllendirileceğine inanan bu usta tam aksine kral tarafından
idam ettirilmiştir. Çünkü kral, bu sırrın öğrenilip yaygın olarak
kullanılmaya başlamasıyla, altının tüm değerini kaybedebileceğinden
korkmuştur. Bu hikaye camın MS 1. yüzyıl başlarındaki önemini ve
Romalılar'ın konuyla ilgili yeni buluşlara ve deneyimlere ne kadar açık
olduklarını göstermektedir. Fakat üzülerek belirtmek isterim ki, bu
olay bazı araştırmacılar tarafından Roma dünyasının teknik gelişmelere
karşı duyarsız olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Halbuki Roma cam
endüstri tarafından üretilmiş olan eserler bu görüşü çürütmektedirler.
Roma cam endüstrisinin büyüklüğü ve karmaşık yapısı bazı önemli
noktaların saptanabilmesine olanak sağlamıştır. İlk olarak cam tipleri,
özellikle kaplar arasındaki farklılıkların açıkca ortaya konması
gereklidir. Bu cam kaplardan bazıları, herkes tarafından da kolayca
anlaşılabileceği gibi, lüks eşyalar olarak üretilmişler ve bugün olduğu
gibi antik dönemde de sanatsal ağırlıklarına göre
değerlendirilmişlerdir. Örneğin Kameo Camları hiç şüphesiz bu kategori
içinde yer almaktadır. Bu oldukça kıymetli parçaların bazıları işlevsel
olmakla birlikte, bazıları yalnızca dekoratif amaçlarla
kullanılmışlardır. Bu kategorinin hemen altındaki grupta ise, oldukça
özenle ürtilmiş ve dekore edilmiş sofra takımları yer alır. Kalıba
üfleme tekniği ile üretilmiş ve ustası tarafından damgalanmış birçok
cam eşya bu grupta yer almaktadır. Bir alt kategoride ise, daha
sıradan, günlük kullanım amacıyla üretilmiş fakat buna rağmen oldukça
çekici olan, depolama ve servis amacıyla kullanılmış testiler, şişeler
ve yassı şişeler yer almaktadır. Son kategoride ise, büyük miktarlarda
üretilmiş ve ucuza mal edilmiş parfüm şişeleri yer alır.
Oldukça çok sayıda değişik özelliğe sahip bu mallar, cam endüstrisinin
hizmet ettiği pazarların farklı özelliklerini yansıtmaktadır. Dağılımın
bir ucunda Roma toplumunun yüksek sınıfına mensup müşteriler tarafından
alınmış parçalar bulunmaktadır. Hatta yakın geçmişte, örneğin Portland
Vazosu gibi bazı mükemmel parçaların Kraliyet ailesi için özel olarak
üretilmiş olduğu tartışması yapılmıştır. Aynı şekilde Geç Roma Dönemi
vasa diatretalarına örnek olarak gösterilebilecek (şu anda tahrip
edilmiş durumda olan) ve çubuklar halinde kesilebilmiş Strasbourg kabı
("cage - cup") üzerinde de (MS 287 - 305) İmparator Maximian isminin
bulunduğu görülmektedir. Dağılımın öbür ucundu ise, Augustus zamanında
yaşamış olan Strabo'nun deyişiyle "bir bakır sikkeye alınabilecek
camlar" bulunmaktadır. Aslında bu grupta yer alan bazı şişelerin
kullandıktan sonra atılmak üzere üretilmiş olduklarını düşünebiliriz.
Sonuç olarak, hiç tereddütsüz Roma Döneminde camın az veya çok
kullanılmakta olan seramik türlerinin yerini aldığını söyleyebiliriz.
Göz önünde bulundurulması gereken üçüncü husus endüstrinin dağılımıdır.
Genel olarak kabul gören görüş Suriye, Mısır, İtalya ve Rhen
Bölgesi'nde başlıca birkaç üretim merkezinin bulunduğudur. Diğer
taraftan, Roma topraklarının hemen hemen her tarafında rastlanan üfleme
camlar, İmparatorluğun her bölgesinde, en azından MS 1. yüzyıl
sonlarından başlamak üzere, cam atölyelerinin bulunduğunu ortaya
koymaktadır. Bu belirgin çelişki daha önce de anlatıldığı gibi,
üretilmiş mallar arasında gruplandırmalar yapılarak önlenmektedir.
Gündelik kullanılmış eşyaların büyük çoğunluğunun yerel olarak,
olasılıkla gezginci ustalar tarafından geçici imkanlar
değerlendirilerek üetildiği tahmin edilmektedir. Üretimin geçici olarak
yapılması, bugün neden arkeolojik yerleşimlerin ancak çok azında
yerleşik cam atölyelerinin bulunduğunu açıklamamıza yardımcı
olmaktadır. Aynı şekilde, dağıtımlarının çok sınırlı olması nedeniyle,
yaygın olarak kullanılan yöresel kapların çok değişik formlarda
olduğunu görüyoruz. Basit ve çoğunlukla özensiz üretilmiş olmalarına
rağmen, bunların gerek üretildikleri coğrafi bölgelere, gerekse
kronolojilerine göre sınıflandırmaları oldukça zor olmaktadır. Ayrıca
camın herkes tarafından sevilmesi ve talep edilmesi endüstrisinin
parçalanmasına neden olmuştur. MS 3. yüzyılda Britanya gibi uzak
eyaletlerde bile, küçük çapta da olsa cam endüstrisinin var olduğundan
söz edebiliyoruz.
Çok doğal olarak kaliteli cam eserler yerleşik fabrikalarda
üretilmişlerdir. Bu fabrikalardan bazılarının varlıkları, kullanmış
oldukları kalıplardaki markalarla ispatlanabilmektedir. Bu gibi "ara
grupta" yeralan ve yaygın olarak kullanılmış eserlerin formları ve
süsleme tarzları arasındaki ince farklılıklar, bölgesel özelliklerin
saptanmasında kullanılabilir. Bu eşyalar üretimden sonra, belirli bir
alan üzerinde alınıp satılmış ve kullanılmışlardır. Ancak çok özel
durumlarda, bu belirli alanların dışına çıktıkları görülmektedir.
Herşeye rağmen, Roma camları arasındaki genel benzerlik, çeşitli üretim
merkezleri arasındaki sürekli ilişkiyi ifade etmektedir. Bu ilişkiler
olasılıkla İmparatorluğun bir bölgesinden diğer bir bölgesine göç eden
ustalar tarafından teşvik edilmiştir. Bu konuya örnek verebilecek
oldukça çok sayıda epigrafik belge vardır. Bu belgeler bir çok Suriyeli
ve Mısırlı ustanın camcılık dahil birkaç farklı zanaat kolunu icra
etmek üzere Batı'ya gittiklerini söylemektedir.
Son olarak, lüks camların açıkça belli olduğu üzere bu konuda uzman
olmuş çok az sayıdaki atölyelerde üretilmiş olduklarını söyleyebiliriz.
Bazı kaynaklarda figürlü gümüş tabakların, geç antik dönem toplumları
üst sınıf mensuplarının ilgi ve zevk birlikteliğini yansıttığı
söylenmektedir. Gümüş tabaklar da olduğu gibi, lüks cam eserler de Roma
toplumuna mensup soylular tarafından sahip olunmuştur. Bu kişilerin
maddi çevreleri, ortak sosyal ve kültürel geçmişlerini yansıtmaktadır.
Aynı zamanda, birbirleriyle oldukça benzer özelliklere sahip iki Geç
Roma Dönemi cam grubu olan Kameo Camları ve vasa diatreta'ların oldukça
farklı bölgelere dağılmış olduklarını görüyoruz. Bu durumu
değerlendirerek, lüks camlara sahip sınıfın İmparatorluğun bir ucundan
diğer ucuna serbestçe seyahat edebildikleri tartışması da ortaya
konabilir. Harden tarafından uzak bölgeler arasında yapılan cam eşya
ticaretiyle ilgili çalışmalar sırasında bir başka önemli nokta daha
vurgulanmıştır. Bu, çok ince olarak üretilmiş çok kenarlı ve renksiz
cam kaselerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu kaseler bir alet yardımıyla
kesilerek dekore edilmişlerdir.
-------------
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 25/Kasım 2017/2008 Saat 10:59
http://www.postimage.org/image.php?v=aV1F4lb9"> Eserin Adı :Koku Şişesi - Cam
Dönemi :Roma Dönemi
Buluntu Yeri :Zoralım
Tanımı :Yeşil renk camdan yapılmıştır. Huni şeklinde kenarsız bir ağız, incelen bir boyun ve konik şişkin bir gövdeden oluşmaktadır. Boyunda birbirine paralel yedi adet çizgi motifi, gövde üzerinde ise damla şeklinde süslemeler bulunmaktadır http://www.postimage.org/image.php?v=Pq1TaeRi">
|
|