Antik dönemde şehir içinde Heros’lara ait mezarlar mevcuttu. Bunlara HERON denir ( Tanrılaşmış İnsanlar) ve diğer insanlar bunlardan medet umarlardı, bu mezarlarda cesedin olması önemli değildi.Bu özellik Roma döneminde de devam etmiştir.Roma’nın resmi bir dini olmadığı için gömü yer altına yapılıyordu.Hipoje denen bu mezarlar nekrapol (mezarlık) alanında bulunuyor ve belirli bir plana bağlı değillerdi. M.S. 1, 2 ve 3. yüzyıllarda yaşayan hristiyanlar yoksul insanlar oldukları için ölünün küllerini, üzerinde her hangi bir işaret olmayan bezlerin içine koyarak gömerlerdi. M.S. 4.yy'dan itibaren Roma’da volkanik arazinin de hazırladığı elverişli koşullar derinliği 4 metreyi bulan yer altı mezar kuruluşları (Katakomp) görülmesini sağlar. Katakomplar iki şekilde yapılırdı;
1-)Kollu-dallı : Dallı katakomplara ise merdivenle iniliyor ve ana koridor ile onu kesen
koridorlar mevcut.Her koridorda ise loculus (kapak) bulunuyor, yer
kalmadığı takdirde ana koridora paralel koridorlar yapılıyor ve iki
paralel koridor birleştiriliyor.
2-)Izgara : Izgara sisteminde katakomplar belirli bir düzen içindedir.Izgara planlı katakomplarda zengin hristiyan ve ailelerinin mezarları oluyor mezarların çıkıntılarına güzel rölyefler(resimler) yapılıyor .Bu katakomplarda özel odalar var, buna Kripta deniyor bu özel odalar genelde papaz,aziz, martin (hırıstiyan dini şehitleri) vs oluyordu.
-------------
|