Giriş Sayfası Forum Anasayfası Forum Anasayfası <>5Tarihî Süreçte; <>5Mezar Çeşitleri - Yüzey Araştırmaları - İlgili Haberler <>5Yüzey Araştırmaları
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Gelibolu Tahkimat Duvarı ve Antik Yerleşimler

 Cevap Yaz Cevap Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
magistratus Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
Magistratus

Kayıt Tarihi: 31/Aralık 2017/2006
Son Giriş: 15/Şubat 2017/2011
Konum: Globe
Durum:
Gönderilenler: 397
  Alıntı magistratus Alıntı  Cevap YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Gelibolu Tahkimat Duvarı ve Antik Yerleşimler
    Gönderim Zamanı: 05/Ağustos 2017/2010 Saat 04:41
Türü : Sur
Evre : Erken
Yapım Yılı : 560-570
Yeri: Çanakkale İli, Gelibolu İlçesi'nde, Ortaköy Tepesi'nin kuzey yamacında görülen duvarlar Marmara Denizi kıyısında Kazanağzı mevkiine kadar izlenebilmektedir. Duvarın günümüze ulaşan bölümü General Fahrettin Altay Kışlası'nın içinde bulunmaktadır.

Duvar hakkındaki bilgi kaynağı, Erken Bizans Dönemi tarihçisi Procopius'tur. Procopius, Khersonesos'un en dar yerinde eskilerin yaptırdığı duvarın, Iustinianus tarafından yıktırılarak yeni baştan, daha yüksek olarak yaptırıldığını söylemektedir. 1868 yılında Trakya'da kapsamlı bir yüzey araştırması yapan Fransız arkeolog ve Eskiçağ tarihçisi A. Dumont, bugün Ortaköy Kışlası'nın bulunduğu tepede, adı o dönemde Axamil olan köy civarında bazı duvar kalıntıları görmüş ve bunların üst kısımlarının Iustinianos dönemi tahkimat duvarına ait olduğunu, duvarın taban kısmındaki büyük blokların ise Antik Yunan Dönemi'ne ait olduğunu yazmıştır. 1997 yılında bölgede araştırma yapan J. Crow, bu duvarın Kazanağzı'ndaki bölümünü görmüştür.1999 yılı çalışmaları sırasında duvarlar M.H. Sayar tarafından incelenmiştir.Sayar, duvarın denize ulaştığı noktada küçük geç antik bir yerleşmenin izlerini saptadıklarını da belirtmiştir. Araştırmacı bunların Procopius'un bahsettiği duvarın deniz kenarındaki uçlarını tahkim etmek için deniz içine yapılmış olan savunma yapılarından Marmara Denizi kıyısındakilere ait kalıntılar olabileceğini düşünmektedir.

Gelibolu Yarımadası'nı çeşitli saldırılara ve yağmalara karşı korumak amacıyla yapılmış olan bu duvar, blok taş, tuğla ve harç ile yapılmış olup, yer yer Marmara Denizi kıyısındaki Kazanağzı Mevkii'ne kadar takip edilebilmektedir. Duvarın Ortaköy Tepesi yamacındaki parçasının bugün izleri görülebilen uzunluğu yaklaşık 9 m, yüksekliği ise 3 m kadardır.Duvarların olduğu bölge 1950'li yıllarda askeri bölge içine alınmıştır. Çevredeki bataryalar inşa edilirken duvarın bazı bölümleri yıkılmıştır.



Düzenleyen magistratus - 10/Ağustos 2017/2010 Saat 15:22
Yukarı Dön
nacibaba Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
Forum Sahibi osman naci kanat

Kayıt Tarihi: 29/Ağustos 2017/2008
Son Giriş: 30/Temmuz 2017/2013
Konum: T.C---Gelibolu-
Durum:
Gönderilenler: 2334
  Alıntı nacibaba Alıntı  Cevap YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 10/Ağustos 2017/2010 Saat 09:04
 
SELAM  MAGİSTRATÜS.....
 
Senin bu yazına  40 yıl öncesi ve şu anda ortada kalan gözükenlerden  bu yer için bahsedeyim
 
Bu ortaköy  HEKSEL  TRAKYA KRALIĞI  ŞEHRİ oluyor   B.İSKENDER BURDAN GEÇTİĞNDE
arkadan persler veya başkaları gelmesin diye SAROZ DENİZİNDEN  BAKLABURNUNDAN  BOLAYIR  VE AŞAĞI MARMARAYA KADAR DÜZ BİR HAT ÇEKİYOR,ve kuwtlerinin önemli bir bölümünü burda bırakıp ÇANAKKALEYE DOĞRU GİDİYOR PERS KRALI DARANIN PEŞİNE VE ZATEN BİGADA KISTIRIP DAĞITIYOR PERS ORDUSUNU ..
NOT> DARA DA AZ ÜŞÜNÜK DEĞİLMİŞ HANİ SEBEBİ DE ŞÖYLE
 Sen gel  ç.kallenin gerisinde denizin viraj yaptığı keskin yerin gerisindeki akıntı sıfır nh dir bu yakada da bir deniz boyunda kale vardır tam karşıda da askeriye içinde kalan deniz üstünde kale vardır çimenlik kalesi onun adı  bu iki yaka arası geçişler hep burdan yapılmıştır sebebi de akıntının burda duraksaması sebebi ilen yüzerek bile geçilebilinir burdan  burdaki boğazın şekli   s   şekli yapıyor ve denizin burda yığılma yapması sonucu bu durgunluk oluşuyor  DARANIN  o anda elinde 1800 parça gemisi de mevcut irili ufaklı  bunl<arı yan yana dizsse yine çok iyi bir köprü olur bunu bırakın koy askerini gemilere geçir karşıya  yok bu öyle yapmıyor da  ormanı kırıp talan edip hem vakit ziyanlığı  bu şekilde bir köprü döşüyor karşı kıyıya ve gece olmuş bitiğinde yarın açılışını yapıp askeri üzerinden geçiririm diyor sabaha karşı da kuwetli bir lodos ne köprü kalıyor ne bişi  bu işe öyle kızıyorki köprüyü yapan ustalar gazabından zor kurtulup yeniden ikincisini inşaa ediyorlar ve bitiğinde de başlıyor üzerinde yürüyüp tam ortalarına gelindiğinde elinde altın kadeh içkisini yudumlarken de denize dönüp ne oldu bak sen yıktın ben yine yaptım demekki ben senden kuwetliyim bundan böyle  bana saygı duyacaksın efendin benim senin diyor denize ve kadehi de atıyor denize karşıya geçiliyor ...Şimdi bir kralın şekline bakın burda aklına bakın ..
neyse dönelim mevzuya daha ortaköyde krallık filan yok boş çorak arazi durumunda iskender gitti gideceği son yere kadar ve ölüncede imparatorluk 67 genarali  arasında bölüşüldü bu yerde lisimaka düştü o da geldi bolayır yerine  burasını çok güzel bir şehir yaptı v e trakya kralığı adı altında  oluştu burası ..onun başını da bergama kralığı yedi sonunda 2.ci attalos tarafından öldürüldü ve trakya kralığı bergama  kralığına geçti..
vs vs uzar da gider.........
 
EVET BURDA BİR KALIN DUVAR VARMIŞ BAZI YERLERDE TEMELLERİ BAZI YERLERDE AZ YÜKSEKLİKLERLEN GÖRÜLÜYOR .
Başlangıc yeri  KAVAK DERESİNİN   S  YAPTIĞI YER ESKİ YOLA EN YAKIN DERENİN VİRAJINDAN AZ İLERİSİNDE ÇEŞMEYE KADAR GİDEN DUVAR BUGÜN BİLE DURMAKTADIR .
BU YER yeni yoldan beklemede iniliyor ya kavak veya şarköy yolu eski yola giriş te yeni yollan eski yol arasında bir tepe vardır  yeni yolla keşan istikameti bu beklemeden az ilerde derenin köprüsü nün altına inen yan yoldan inin ve  dereyi devamlı takiplen yukarı doğru çıkın eski yola doğru yani ve ilerde orda çeşmeyi görüceksiniz zaten az ilersinde de sanki bu duvar dereye rıhtım  varmış da dereye girebilen kadırgalar buraya yanaşırlarmış gibi bir hava vardır burdaki görünümde  ve o zamanki şartlarda da doğruymuş sarozun dış denizden bu dereye girilip buraya gelinirmiş  burdan da indirme bindirme yapılırmış  bu iş tarafımdan uzuncana araştırılıp bu şekil olması gerekir diye kuwetli bir düşünceye erişmiştir.
ve aynı burdan ortaköy istikameti altından taa marmaraya çıkan bir de tünel varmış çok muntazam yapılmış  ve bir askeri reo içinden rahatlıklan gidicek de genişlikteymiş fakat bunun her iki yakadan ağızları kapatılmıştır 2.ci dünyaa savaşı sonrasında ..
Geçelim  ortaköyün  lisimahe şehrinin marmara yakasına kavaktan itibaren zaten ortaköy askeriyesinin de sınırıdır bir ince dere yatağı vardır yağışta akar yağmazken de yağmur devamlı kuru bir deredir ağzıda marmara denizine dökülür ve bu derenin solu  dervişlerin çiftliğidir  sağı da bir sur kalıntısı olup denizin içine doğru uzanan  bir taş iskele uzantısı mevcut olup eskiden bu iskelenin sonu yerde de denizin içinde buraya ait kitabesi de duruyordu şimdi halen mevcutmudur bilemem ..
bir iskelesi burdadır biri de kavak deresindedir  ve tüm etrafı şehrin surlan çevriliymiş  bugün kalıntıları dahi yoktur.. dervişlerin çiftliğnin binalarının hemen üstünde bir 10 dönüm yerde roma kalıntısı vardır kalıntı yoktur tarladır da çok güzel tektek gümüş bronz paralar çıkıyordu bundan 30 küsür sene önceleri  iskelesi olan tarafında  bir yerleşim yok sadece indir bindir şekli mevcutmuş  diğer saroz tarafında ise çok geniş bir sahada  birkaç uygarlık paraları çıkıyor yalnız bu yerde bir de genişçe bir saha vardır tuzla derler tuz çıkıyor burdan zaten saroz çok tuzludur ve burdaki topraklardaki çıkan her eski nesneler fazlasıylen çürümüş şekildedir  bu yer de o dediğim ortadaki tepe ve saroza doğru olan tüm tarlalardır  yani bekleme yerinin tam karşısı hangi tarlaya girseniz  bulursunuz  bu yerde çok uzun zamanlar çalıştığım için yoldan içeri 3 üncü olan tarla uzunlamasına  bir çarşı şeklindedir en çok da nalbantlar sıra sıra fırınlar  ve posta idaresi de varmış posta kurşunları çıkıyor çok miktarlarda  v e toprak içinde içleri boş devhassa küpler de yağcılık erzak  vs vs tam bir araştırma sonrası buranın haritasını çıkardığımda buranın  gelip geçen kervan ve yolculara bir konaklama yeri hizmeti verdiği açıkça anlaşılmaktadır  çünkü burdaki sanatkar ve esnafın bu işleri yaptığının kanıtları çok boldur hanlar da varmış çünkü bu yer kral yolu  ve ipek yolu gibi bir yol bugünkü konum neyse o zamanki şartlardaki konumu da böyleymiş ..
deniz boyunlan yeni yol arasında kalan  evreşe düzlükleri de savaş alanlarına çok elverişli ve olmuşturda bu alanda ufak dediysem bir veya 2 otobüsü yan yana koyun o şekil  bir sürü höyükler var araştırıldığında ise at iskeletleri ve koşum takımları eğerler gibi şeyler çıkıyor savaş esnası ölen atları toplu şekilde böyle gömdükleri meydana çıkıyor ..adil han ilen eski yol ilen yeni yol arasında kalan tam korudağ eteklerinin başlangıcında burda bir yatır mezarı şeklinde bir mezar vardı bu mezar semboliktir gazi süleyman paşa burda ölmüştür onun anısına yapılmıştır atı artık neden dolayı ürküyorsa şaha kalkıyor süleyman da boş bulunup attan yere düşüp başını kayaya vuruyor ve beyni akıyor tam burda esas mezarı bolayırdadır
ve kendi ortada atı öbür tarafta lalası 3 lü gurup mezardır at da dahil ..namık kemal de dışarda hemen türbenin  bir de saroz komutanının mezarı vardır  ..nur içinde yatsın hepsi allah hepsinden razı olsun ..bolayır çok kan dökülerek alınmıştır çok şehit vardır  ve bu yerde erkenden yatılır el ayak çekilir  çünkü çok başka durumlar mevcuttur ..ben b,ile definecilik yaşamımda buraya gece hiç girmedim baştan girdiysem de gördüğümüz şeylerden ötürü girmemeye özen gösterdik ..boş değil yani gelibolu da aynı  ...
bu yarımada  tarihler boyu tüm herkese bir köprü olmuş tüm anadoluya geçişler bu bölgeden yapılmış  evet anlatması çok uzun sürerde bu özetlen şimdilik yetinelim daha neler var neler insanın ağzı açık kalır o türden işler vardır bu bölgede onları da zamanı gelince yazarım şimdilik hoşça kalınız
 
SAYGILARIMLAN.................................................................NACİBABA.........................ONK...
NACİBABA..............ONK..
Yukarı Dön
magistratus Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
Magistratus

Kayıt Tarihi: 31/Aralık 2017/2006
Son Giriş: 15/Şubat 2017/2011
Konum: Globe
Durum:
Gönderilenler: 397
  Alıntı magistratus Alıntı  Cevap YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 10/Ağustos 2017/2010 Saat 14:09



Bu konuyla ilgili bir, iki ilave daha yapalım.

Lysimakheiada%20basılmış%20bu%20paranın%20değeri%205.000%20USDdir.Lysimakheia : M.Ö. 309-308 yıllarında, Büyük İskender’in komutanlarından Lysimakhos tarafından kurulan Lysimakheia, M.Ö.287 yılında kuruluşundan sadece 22 yıl sonra büyük bir depremle yerle bir oldu.Yeniden inşa edilen kent M.Ö.202 yılında Makedonya Kralı 5. Philip’in eline geçti. 2. Makedonya Savaşı sonucunda Seleukos kralı 3. Antiokhos ile yapılan antlaşma sonucunda Philip M.Ö.197 yılında Lysimakheia’dan kuvvetlerini çekti. Bunu fırsat bilen Thraklar Lysimakheia’yı tahrip ettiler. 196 yılında 3. Antiochos Lysimakheia’yı Trakya bölgesi yönetimini üstlenen oğlu 4. Seleukos için tümüyle onartmıştır. 188 yılında yapılan Apameia Barışı’ndan sonra Trakya Kersonessos’u ile birlikte Bergama Krallığı’nın kontrolüne geçen Lysimakheia, M.Ö.144 yılında Thrak krallarından Diegylis tarafından bir kez daha tahrip edilmiştir.

Hellenistik Devrin önemli olaylarına sahne olan Lysimakheia’nın Bolayır’da aranmasını gerektirecek bazı önemli epigrafik ve arkeolojik buluntular son elli yılda ortaya çıkmaya başlamıştır.

Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda Bolayır’da bulunan mermer stel (mezar taşı) üzerine yazılmış olan bir sözleşme metnini içeren 30 satırlık yazıt Lysimakheia’nın yerinin Bolayır olduğunu artık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde belgelemektedir. Üst kısmı kırıldığından,yazıtın hangi tarihi olayla ilgili olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Ancak yazıtın kalan kısmında şehrin kuruluşuna katkıda bulunanların yararlanacağı ayrıcalıklar ve vergi muafiyetleri anlatılmaktadır. Ayrıca bu sözleşme metninin iki papyrusa yazıldıktan sonra komutanlara ve meclis üyelerine bire nüsha verilmesi,metnin birer kopyasının da mermer steller üzerine yazdırılarak bunlardan birinin İlion’daki Athena Tapınağında,diğerinin Semadirek(Samothrake)Adası’ndaki Büyük Tanrılar Kutsal Alanında ve üçüncüsünün de Lysimakheia’daki Homonoia sunağına diktirilmeleri öngörülmektedir. Bolayır’da bulunan stel yazıtta sözü edildiği gibi Lysimakheia’daki Homonia sunağına dikilen steldi.. Böylece hem Lysimakheia’da bir Homonoia sunağının varlığını,hem de Helenistik Devrin önemli kentlerinden biri olan Lysimakheia’nın yerini kesin olarak öğrenebilmekteyiz.

Prof. Dr. Mustafa Hamdi SAYAR, 1999 yılında araştırmaları sırasında,Latince bir yazıt bulunan bir evin bahçesinde,Erken Bizans Dönemi’ne ait bir kilisenin mermerden mimari elemanlarını bulduğunu ve Bolayır’ın Erken ve Orta Bizans Dönemi’nde kullanılan kiliselerden birini belgelediğini belirtmektedir. Bolayır’ın ismi antik dönem sonrasında(Hellenistik ve Roma Dönemi sonrası)Plagiari’dir. Bu eserler,Lysimakheia’nın sanıldığı gibi M.Ö.140 yılında tamamen ortadan kaldırılmadığını,eski önemini yitirmesine rağmen,Gelibolu Yarımadası üzerindeki konumu nedeniyle Roma ve Bizans devirlerinde varlığını sürdürmeye devam ettiğini kanıtlamaktadır.




Aegos Potami : Gelibolu’dan 10 km. güneybatıda, Lapseki’nin karşısındadır.Eceabat yönünden Gelibolu’ya doğru ilerleyen ana yol, deniz kıyısından içerde, Cumalı Çayının üzerinden geçmektedir. Aigos Potamoi “Keçi dereleri” anlamına gelmektedir.

Atina-Sparta arasında İÖ.431 yılında başlayan büyük savaşta Sparta’ya üstünlük sağlayan ve kısa bir süre sonra Atina’nın yenilgiye uğramasıyla sonuçlanan Aigos Potamoi/Cumalı Çayı baskınında, Spartalı komutan Lysandros, kumsaldaki Atina gemilerinin hemen tümünü ele geçirmiş ve daha sonra donanmasız kalan Atina'yı kuşatarak 27 yıl süren Pelopones Savaşları'nı sona erdirmiştir. Xenophon bu olaya helenika adlı eserinde geniş yer vermiştir.

Bu kentte de üzerinde Demeter ve keçi bulunan bir çok sikke bulunmuştur.










Cardia : Gelibolu Yarımadası’nın batı kıyısında, Bolayır’ın hemen karşısındaki Bakla Burnu’nda yer almaktadır.Kardia,Milet ve Klazomenai’dan gelen koloni kurucuları tarafından kurulmuş olup, Thrak kabilelerinden Apsinthiler’in saldırıları sonucu tahrip olmuş ve Atinalı Miltiades tarafından M.Ö. 560 yılında yeniden iskan edilmiştir. Gelibolu Yarımadası’ndaki şehirleri Thrak kabilelerinin saldırılarından korumak amacıyla yapılan duvar, Kardia’nın kuzeyinden geçmekteydi. M.Ö.309 yılında Kral Lysimakhos tarafından Lysimakheia’nın kuruluşu sırasında tahrip edilmiştir. Çoğunluğunu Aiolialıla’rın oluşturduğu Kardia halkı da, Lysimakheia’ya getirilmiştir.

Kardia’nın M.Ö.309 yılında Kral Lysimakhos tarafından tamamen imha edilene kadar,stratejik konumu nedeniyle bir çok zarara uğradığı bilinmektedir. Bu saldırılardan biri Demosthenes’in nutuklarında değindiği Atinalı komutan Diopeithes’in Kardialılar’ın Atinalıları arazilerine sokmamaları üzerine kente yaptığı askeri harekattır. Kardia şehri M.Ö.346 yılındaki bu saldırı sırasında Makedonya Kralı 2. Philip’ten yardım istemek zorunda kalmıştır.

Kardiya kentinden halen bazı kalıntılar mevcuttur. Kente ait üzerinde Demeter başı ve Aslan figürü olan sikkeler bulunmuştur. İskender'den önceki devirlere ait gümüş paralara da rastlanmıştır. 1967 yılında bir çiftçi 34.60 gram ağırlığında, altın tel üzerine dizilmiş defne yapraklarından oluşmuş bir taç bulmuş ve bu taç Çanakkale arkeoloji Müzesi'ne teslim edilmiştir. Miltiades burada kurduğu koloninin güvenliğini sağlamak için, yukarıda bahsedildiği üzere Saroz'dan Marmara'ya uzanan bir duvar ördürmüştür. Bu duvarın kalıntılarına halen Ortaköy'de rastlanmaktadır.

Not: Kardia aynı zamanda Büyük İskender'in sekreteri Eumenes ile tarihçi Hieronymus'un doğum yeridir.




Düzenleyen magistratus - 11/Ağustos 2017/2010 Saat 10:38
Yukarı Dön
PTT DEN YUSUF Açılır Kutu Gör
Misafir
Misafir
Simge
  Alıntı PTT DEN YUSUF Alıntı  Cevap YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 05/Temmuz 2017/2011 Saat 05:09

Şarköy den tilki Ferhat o bölgede çok araştırma yaptığını kayda değer birşey bulamadığını söylüyor. buraları en iyi ben bilirim olsa bulurdum diyor.

Yukarı Dön
nacibaba Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
Forum Sahibi osman naci kanat

Kayıt Tarihi: 29/Ağustos 2017/2008
Son Giriş: 30/Temmuz 2017/2013
Konum: T.C---Gelibolu-
Durum:
Gönderilenler: 2334
  Alıntı nacibaba Alıntı  Cevap YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 05/Temmuz 2017/2011 Saat 09:52
PTT DEN YUSUF ARKADAŞ

BEN FERHATI 40 SENEDİR TANIRIM ADI TİLKİ AMA GERİSİNDE BİŞİ YOK HEP GİDER GELİR BOŞA KÜREK SALLAR ..
SENELERDİR HEP BÜYÜK DEFİNELERİN PEŞİNDE KULAKTAN DUYMA ŞEYLERE BOYNA GİTİĞİ İÇİN HEP TABİKİ ELİ BOŞ GELİR AKIL MANTIK DAHİLİNDE ÇALIŞMAZ NE DUYARSA ANINDA ORDADIR YALANMI ,UYDURMAMI,SÖYLENTİMİ,HİÇ DİKKATE ALMAZ
NE DİYEYİM ALLAH AKIL FİKİR VERSİN DİYORUM ..

GİT TEKTEK YAP O DA YOK İLLE DE BÜYÜK MAL OLUCAKMIŞ ?????????????????


SAYGILARIMLAN ..........................NACİBABA..................ONK..
Yukarı Dön
 Cevap Yaz Cevap Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,109 Saniyede Yüklendi.