herkesle yola çıkılmaz(hikayelerle definecilik 1)

     bundan yaklaşık bir ay önce defineci bir arkadaşımla kahvede defineyle ilgili sohbet ediyorduk... sohbet esnasında yan masamıza sesimizi duyacabileceği bir yere bir adam oturdu... o oturunca arkadaşım muhabbeti değiştirmemi istedi... ben üstelemeden konuyu değiştirdim... o bahsettiğim abi kalkınca neden muhabbeti değştirmem gerektiğini sordum..

 arkadaşım,  çayından bir yudum alarak anlatmaya başladı....

 

   bu bahsettiğim yan masamızdaki abinin babası bundan yaklaşık 20 30 yıl önce yanında iki kişiyle araziye kazıya gider...  uzun lafın kısası  bir mezarı kazarlar... azdır çoktur bilemem ama bişeyler bulurlar... tam kazı bitmiştirki diğer açgözlü iki arkadaşı buna defineden pay vermemek için kafasına sıkarlar ve açtıkları çukura gömerler... olay kısa süre sonra ortaya çıkar, diğer ikisi hapsi boylar ama artık olan olmuştur giden geri gelmeyecektir....

 

  bu kısa hikayeyi dinleyince inanın kanım dondu... çünkü banada uzak yerden bir arkadaşımdan definecilik  teklifi gelmiş ve kabul etmiştim... hikayeyi anlatan arkadaşım benden yaşça büyük ve tecrübesi oldukça fazlaydı... ben bu sohbetin arkasından benzer olaylar yaşadıysa anlatması konusunda ısrar ettim... hemen iki çay söyledim ve çaylarımızı yudumlarken anlatmaya başladı...

 

  bundan yaklaşık iki yıl önce bu arkadaşıma memleketinden uzakta define arama teklifi gelir.. çünkü dedektörü olduğu ve tecrübeli defineci olduğu çevresince bilinmektedir... arkadaşım yola çıkar adamı bulur ve araziye çıkarlar.. arkadaşım makinayı kurar çalıştırır üç beş metre yürür... makina birşeye öter.. makina öter ötmez adam belinden tabancayı çıkarır arkadaşımın başına dayar ve kaz der... arkadaşım ise bu demirdir eminim kazmamıza gerek yok desede adam tabancanın ağzına mermiyi sürer... arkadaşım mecburen makinayı bırakır keseri eline alır ve kazar... neticede topraktan bir çivi çıkar... bunun ardından adam cahillik ettim heyecanla kusurumu affet desede arkadaş makinayı toplar araziden geri döner dönerken o muhitte bulunan arkadaşlarını arar, adamı eşşek sudan gelinceye dek döverler, ve arkadaşım geri döner...

 

  bu hikayeyi dinler dinlemez hemen telefonuma sarılıp bana teklif getiren adamı arayıp kibarca teklifini reddetttim..

 

  kıssadan hisse değerli üstatlarım... en önemli şey nereye gideceğimiz değil kiminle gittiğimiz gideceğimiz... yoksa başımıza bişey geldikten sonra dünya dolusu altınımız olsa bize faydası olmaz... yola çıkacaksak en sağlam en dürüst arkadaşlarımızla yola çıkmalıyız...

 

 

    hikayelerle definecilik devam edecek..................

                                                                                         saygılarımla....

                         

                                                                         Yalnız Güvercin