DEVAMI.....................................................O.N.K.....
DİYORKİ DEVAMINDA /sayf=10--20----arası ve sayfa 56---80 aralarındaki bölümler // WVL&
KAPIDAĞ YARIM ADASINI KOMPLE DENİZDEN KARADAN DOLAŞTIK İÇ KESİMLERİNİ DE DOLAŞTIK BURALARDAKİ 12 BÜYÜK ÇİFTLİĞİ TEHDİT EDEREKTEN BİZE ZAMAN ZAMAN YİYECEK İÇECEK TEMİNİNİ GARANTİ ALTINA ALDIK BAZI KÖYLERİN ZENGİNLERİNİ DE AYNI YÖNTEMLEN KENDİMİZE BAĞLADIK ...
Bir köydeki zengin bize karşı çıkınca (x) bunun yanındaki kadının kucağındaki çocuğu elinden alarak parçaladı gözleri önünde kadın kendini yerden yere attı ancak o zaman bu adam yola geldi bunun gibi bazı vahşet hareketlere mecbur kalarak bu bölgeyi sindirdik..ww//
Bu yarım ada ve diğer adaları karış karış gezdik hem denizden hem karadan hem de içerlek yerlerini ve sonunda (x) gelerekten çok muazzam bir yer bulduğunu söyledi dünyaa dursa burasını insanlar farketmiyicek bir yer dedi ve bir de papaz var evi var kudretten de bir değirmen var akıllara zarar bir yer dedi papaz da bizimlen aynı kafadadır ve çok da nufuz sahibi diye söyledi ve ertesi günü gerimizde hiçbişi bırakmadan bu yere doğru sadecene geceleri gidip gündüzleri uyumak ve dinlenmeklen hareket ettik bir arşın atlarlan gidip duruyoruz sonra adamlar bu geldiğimiz yol üzerinden dfalarcana gidip gene gelip tüm izleri karmaşık bir hale getiriyorlardı nallarımız tamamen tersinebakar zaten atlarımızın ww//
2 gece 3 gündüz vakti bu yere indik inişi çok tehlikeli ve dik bir yanı uçurumdu sağsalim hepimiz indik aşağıya bu papazın evi etrafı kamp yapacağımız zaman tam papazın evinin arksına denk gelen düz uçurumun en altı dibinde devasa bir mağra göründü tüm adamları buraya yerleştirdik içerilere de gide kolları mevcuttur bunların çoğunu kapadık ve gündüz gözü ilen papaz bizi buranın her yerini bir bir gezdirdi akıla ziyan bir yerdir burası ww//
not> bugünki kara ve yer isimlerini kullanaraktan tarif ve söyleme devam ediyorum o.n.k.
Aldığımız sağlam bilgilerlen durum şöyleydi osmanlıya istanbula vergi yüklü kadırgaların takip etikleri yolu ilk önce belirledik ve gece görünen nerde varsa tüm deniz fenerlerinin yerlerini belledik ve marmara ilen avşa paşalimanı arasında öyle bir ayarlama yaptıkki gece burdan geçen kadırga kapıdağ yarim adası ilen paşalimanı arasından tam bu iç körfeze sokup burda denizde basıp bu kadırgaları soyuyorduk bu mağra da da devamlı ateş yaktık gece tam yerimiz belli olsun diye bu mağrada yanan ateş sadecene açık denizden görünür başka hiçbir yerden görünmez ve zamanlan bu mağranın ağzı yanları simsiyah oldu adını da isli mağra koyduk ww.
Bir zaman geldiki denizden kadırgaylan gemi geçmez oldu devamlı ticaret gemileri yolcu gemileri geçmiye başladı vergi yüklerini artık denizden taşımıyorlardı ya da bizleri bulmaya uğraşıyorlardı (x ) dedim kulağına adamların tümünü say herkes yerindemi kayıp veya olmuyanı varmı akşama doğru (x) yanıma geldi ve herşeyin normal olduğunu herkesin yerinde olduğunu söyledi ben de dedimki tüm adamları gözetime al en başta da atlı çevre gözcülerini takip et bir yanlışlık görürsen konuştuğu kişiyi de onu da kes göm dedim tamam dedi gitti..ww.
Ve sonunda deniz devriyelerimizden haberler akmıya başladı bunlar aynı balıkçı oltacı şeklinde adalar arasında gezerler etrafı kollarlar sadecene gündüz güneş çıkınca bunlardan haber alırız aynaylan ufuktan bize haber yollarlar gece yok emniyet için ateş bile yakmıyoruz bir ufak yelkenli işaret verdi geliyormuş haber getiriyor geldi ve dedi ki tüm adaları karış karış osmanlı askeri arıyor ne aradıklarını söylemiyorlar bize de sordular buralarda denizlerde yabancı içi kalabalık korsanlar gibi şeyler göreniniz varmıdır diye biz de hayır dedik biz zaten gündüz çalışırız gece de yatarız dedik başka bişi sormadılar çünkü gemilerin tam kayıp olduğu yer marmara adası etrafı olduğundan bu yerleri araştırıyorlar
bizim buralara gelen olmadı adamlar da hepsi sağlam çıktı çok sevindim 5 ikramiye verdim hepisine .ww.
ve abuliona gölü içindeki şeytan adasının ilersindeki büyükçe olan (HALİLBEY ADASI)nın sahibi olan halil bey lakaplı kişinin 300 kişilik osmanlı askerinin bu gölün kuzeyindeki eski bir osmanlı hanını elden geçirip buraya yerleştikleri haberi geldi haber de bu hana yakın bize bağlı bir klise vardır adı da heodorosx tur bunun papazı alexi 3 denir buna bu da gözü kara gizli bir eşkiyadır bunun da besili 100 ü geçik adamı da vardır halil bey adasında çok güzel bir su çıkarmış ve bir değirmeni de varmış tek bir yerden buraya çıkılır diğer yerleri sarpmış gölün güney yüzünde birde büyük mağra varmış ama orada barınmadık çünki tehlike mevcut bu gölün kıyısında 2 köy var karşılıklı karavaçki köyü ilen kumköyü biz daha çok bizim kilise üstüne kalan kuzey tarafa doğru ghirmak akçekoyun vavara kuzgunbayır
dükmen çiftliği bey köyü paşha çiftlik eski kuzular tepesi manomak delikli bair arasında bir köprü kurarak hem burasını hem de isli mağra kısmını kontrole aldık adamları bu güzergahın şekline göre dizdik bu saydığım her yere adamlarımızı bıraktık günü gününe haber alıyorduk
bu alibeyi bir türlü yanımıza çekemedik çok koyu padişahçı ve asker korumaları var sonunda iş meydana çıktı artık vergi yüklerini denizden değil de karadan taşırlarmış gündüzleri çok iyi saklanıp geceleri yol alırlarmış gündüzleri de gidilecek yolu atlı kaşiflerle
taratırlarmışlar (x ) len kafa kafaya verip çareler düşünmeye başladık bu giden paralar denizden gidenin ya 2 katı ya 3 katı fazla bu kadar parayı nasıl ne şekilde kimlerden toplarlar aklımız almadı bir türlü adamlarımızdan bir grup geldi huzuruma bunlar çok ileri gözcülerdir çok da kurnazdırlar özel seçmişim bunları has adamlarımdandırlar oturduk hoş beşten sonra bunlar anlatmıya başladı askerler her köylere uğrayaraktan işte osmanlı savaşa gricek hazinemiz zayıftır muaffak olmak için herkes elini cebine atsın ne verilirse yok neyin varsa yarısını vericen parası olmuyanlar çorap atlet don elbise çarık gibi malzeme vericektir ve her köyden 14 yaşına girmiş olanların köyünü adını sanını yazarlar çağrıldığında geliceksin gelmessen idam ediliceksin denirmiş işte bu toplanan paralar belli yerlerde birleştirilip yük karadan devam edermiş bu gölün güneyi altından bursa çanakkale yolu geçiyormuş o vakitler toprak bir araba genişlikte yolmuş bursanın altından dostoğru marmaraya inince ordan bir iskeleden bu karadan toplanıp getirilenler buradan deniz yolu ilen ver elini dooğru istanbula gidermiş 3 ay zamanda tüm ne var neyok hepsini bir bir öğrendik .ww. Bu vergi yüklü kervanlardan birini bastık paradan çok gyim eşyası çıktı aldık tabi hiç kaçarmı zaten adamların üstleri başları yırtık pırtık iç çamışırı kimsede yok gibiydi bu iş yi oldu tüm bu kervanı kılıçtan geçirdik hiç kimseyi sağ komadık arabaları hayvanları da alıp geri kendi çizgimize çekildik yattık kulağımız üzerine bakalım bu işden sonuç ne olucak diye çok sesler her kafalardan oluştu bu hadiseden sonra padişah küplere binmiş derhal bu işi yapanların yakalanmaları için asker sevketmişler (x) yanıma gelip çok güzel bir fikirini açıkladı dediki vavara tarafında hazır ve boş metruk bir köy varmış kimseler yokmuş oturan burada diğer köylere de bayağı uzakmış ve bunun yakınlarından da hökümet yolu kervan yolu hayvan yolu da geçmezmiş 12 tane sulu kuyusu da varmış ve bir yamaya doğru da yüksekçene bir yerde imiş diyorki buraya yerleşelim tamamiylen köylü şekline grelim kendimizi muhacir yapalım yakınlardan ve uzaklardan karılar da kaçıralım olsun tam bir köy
padişah kuwetleri de gelince bakarlar bunlar köylü giderler bi müddet böyle idare edelim istersen hem soygun hem köylü olalım daha da çok hayvan bulalım küçük büyük başlardan
ne dersin bu gece bir düşün aklın yatarsa buna geçelim çünki vakit azdır ve düşünmeye
mahal yoktur sen düşünmüşssün zaten yapın dedi walçon ve adamları toplayıp ileri hattakileri ve yükseklerdekileri de hepsine haber uçuruldu ve herkes terk olan vavara ya gelsin buluşma yeri orasıdır kimse sallanmasın çok çabuk hareket edilsin ve tüm adamlar köyde toplandı zaten alınan kıyafetler de aynı köylü kıyafetleri idi hükümet kuwetleri basarsa erkenden diye kadın çarşafları topladık sağdan soldan aldık erkekler tam çarşaflı karı rölüne girecekti köylerde her hanede bir kaç karının bulunması şarttı yoksa sırf erkekler olursa şüphe çekerdi üzerimizde bulunan silahları da köyün yakınına bir çukur açıp şimdilik oraya koyduk parayı da yanına koyduk herkeste işte tek tük kama balta kılıç az sayıda silah koduk ve bu köyün hemen etrafı olan tarlaları hayvanlarlan sürmeye başladık işte iş olsun diye walçon da köyün ağası oldu (x ) de 2.ci ağa oldu köy 2.ye ayrıldı 2 ağalı köye dönüştük derken hükümet kuwetleri çıkageldi selam melam sonrası dendiki buraları boştu siz nereden çıktınız biz muhaciriz yerimiz yurdumuz yoktur geldik burasını boş bulduk yerleştik padişahımızın kuluyuz vergimizi vericez bize ilişmeyiniz bu gece burda konaklıyacağız dediler bizi beslemiye kudretiniz varmıdır yokmudur dediler bizde başımız üzere oda ne demek tir dedik buyur ettik asker çadır kurdu nöbetçi dikti evlere gelin dağılın dedik kabul etmediler evlere dağılsalardı hepsini uykularında boğazlıyacaktık olmadı tedbirli davrandılar askerin başefendisi ilen walçon ve (x ) gece yarısını geçene kadar muhabbet ettiler komutan biraz geveze biriydi tüm herşeyi anlatıyordu bizde saf aptal rolunu oynadık sonra yatıldı sabah olunca asker toplandı hareket etti uğurladık onları eksiklerini tamamladık gittiler gitmelerine en çok sevinenler karı kılığına grenlerdi diğerleri başladı bunlara sarkmaya hatta kavga çıktı bir kişi de öldü bu yüzdem walçon çok öfkelendi bunlar mecburi olucak işlerdir kimki emir dışına çıkar hiç ascımam ona göre kime ne iş veriliyorsa sonuna kadar yapıcak bu böyle dedi .ww.
walçon diyorki .ww. bu bölgede 3 sene oturduk ve işler iyicene zayıfladı kimliğimiz meydana çıktı gibi haber aldık onların baskınından önce buradan yine karşıya avrupa tarafına geçtik asker peşimizi bırakmıyordu keşan sınırları içinde sıkıştırılıyorlar ve walçonlan (x ) ayrı yönlere kaçarlar en son bilgi de şudur asker takibindeki walçon tek kelır ve tuna nehrini yüzerek geçmiye uğraşırken açılan ateş sonucu yaralanır ve boğulur suda kaybolur (x ) ise tek başına yollarda gide gide gelir en son şarköy grişinde bir tahta köprü
varmış ordaki nöbetçi de bunu esir alıp tam öldürücekken bu derki benim canımı bağışla ben sana valçonun günlüğünü vereyim bu kabul eder bu defter işte bu ailenin dedeleri olan bu askere ondan oğluna ondan da çocuklara ama çocuklarda aç gözlülük yapıp babalarını öldürürler kasadan bu defteri almak için sonuç yakalanırlar tek bir hazine çıkıyor o da çinili köşkün bahçesindeki, havuzdan gerisi daha çıkmadı halen durmaktadır......
bu anlatım çok sade ve özet kısa bir anlatımdır eğerki tam manasıylen anlatılmaya kalkınsa 5 bin sayfayı tutar zannedersem
***********************************************************************
YENİ YAZI DİZİSİ İLAVEDİR OKUYUNUZ
............................................................................NACİBABA.........YAZAN DERLEYEN....O.N.K..
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
( X ) İN SONU VE KADERİ İLEN SONRAKİ GELİŞMELERİN GENİŞÇE ANLATILAN KISMIDIR
X in yakalanması ve sonu // walçon zaten tunayı geçerken vurulur ve boğulur kaybolur nehirde cesedi de bulunamaz walçon ve x tamamen ayrı yönlere kaçarlar x şansına kaçar ve 200 çapulcusu vurulur kaçarlar kaybolurlar en son tek başına kalır ve gele gele köprüdeki askere mahküm olur perişan bir halde
***********************************************************************
çinili köşkün havuzundan alınan para ve ondan sonrası ondan önceki olaylar bunlar da bu 2 kardeşin anlatıklarıdır bunların dedeleri de işte o asker oluyor x e sahip çıkan x in defterleri verdiği asker burdan itibaren devamını anlatıyorum çünki WALÇON hakikatten tunayı yüzerekten geçerken vurulur ve boğulur kaybolur aramalara rağmen cesedi bulunamaz bunlar tam ters yönlere kaçarlar x de buralara kadar gelmesindeki sebeb buralardan sahillerden gece bir ufak yelkenli kayık çalıp karşıya kapağı atmaktır niyeti ama askerde durur kader şekli değiştiriyor" devamını okuyunuz.........O.N.K....
Asker (x) in canını bağışlar ve ilk önce tedbir olsun diye kelepçeler x hiç itiraz etmez çünki kaçmaktan ne uyku ne yemek perişan bir haldedir asker bunun haline acır insafa gelir hem defteri almıştır walçonun adını da çok sık duymuş ve kendisi de istanbulludur yani saf değil kendine göre kurnazdır ve şeytanlıklar geçmiye başlar kafasından kendince düşünür
derki ilk önce ben bunu bir güzel hem doyurayım hem bırakayım bir kaçgün uyusun iyicene kendine gelsin sonra ben bunu sorguya çekerim (şimdi sen kiim x i sorguya çekicen karşındaki süper uyanık biri acımasız bir eşkiya olmuş artık bulsa adamın kanını içicek şekilde ve x in de kolunu kıpırtadıcak hali yoktur hemen birkaç lokma aceleylen yer ve askerin oradaki barakasında yatar askerin ismi velioğlu ahmettir ve devamlı gece gündüz bu köpruyü kollamak vazifesi başka işi yok sıkışırsa havaya 3 el ateş edip köye bilgi vericek yani ben zordayım yetişin şeklinde köylen arası da 500 metredir bu yerin köylü her hane sıra ilen sabah öğlen akşam yemek getiriyor karşıda zaten çeşme var suyunu ordan alıyor
sabah tarlalara ve bağlara gidenleri bir bir sayıyor dönenleri gene sayıyor eksik olan varsa köycek aramaya çıkılıyor kayıb kişiyi bulmak için bu bekleme yerlerinden aynısı evreşe grişi köprüsünü geçince hemen dibindedir bugün bile bu nöbetçi kulubesi durmaktadır yatığı kalk-
tığı yeri de 10 metre yol grişi üzerindedir bunların esas vazifeleri köprüleri korumak ve gerekirse köprüye alttan yerleştirilmiş dinamitin fitilini ateşleyip köprüyü imhaa edip gelen kuwetlerin düşmanın araba ve mühimmatlarının geçmesini engellemek için bekliyorlar o zamanda asker de az olduğundan işte birer kişi tayin etmişler bu yerlere her köyün ve sarp ve dağlık yerlerin köylerine gidiş yollarında muhakkak bir engelimsi noktalar varmış bunlar hususi yapılmışlardır bunları da böyle geçtikten sonra.......Evreşe köprüsüne daha girmeden altta bugün bile dahi duran görünen bir de su değirmeni vardır asker o değirmeni de kolluyor ...........................................................................................................................
gelelim şerköyün grişindeki askere ve> x < e
Asker x uyurken boyunu posunu da genişliğini de ölçüp köye haber yollar işte pantol iç çamaşırı ayakkabı gömlek yani üst baş ister ve sonradan x canlanıp ta kendine gelince
kendini öyle saf öyle mahsun öyle zavvalı bir kişilik yaparki asker buna acır kelepçeyi de çıkarır bunlar dost olurlar yani görünüm öyledir kim sorarsada bu benim abimgildir der millette ama asker tüfeğinde hiç kurşun komaz ne olur ne olmaz der kendi kendine ve x e
de blöf yapar hep sanki doluymuş kurşun varmış gibi hareket eder x de bunu yer hep geri durur fırsat kollar ama hep te şans askerden yanadır bir türlü o fırsatı yakalayamaz allahtan işte ...Askerin x in dahi bilmediği belide bir toplu tabancası mevcut bulgar piştovu denilenlerin ufak boyu toplu tabancalardan 5 kurşunlu ve geceleri yatarlar gündüzleri nöbette asker gece yatarken tüfeği hep altına kor üstüne yatarmış tabi x in de almıya fırsatı olmuyor ve x kendine iyice gelince asker derki anlat bakalım şu hikayeyi der nedir ne yazar burda çünki defter yazısı bulgarcana asker osmanlıca anlıyamaz sade bakar hep çizimlere şemalara bunlardan da bir manalar çıkaramaz bu da derki bak sana bir sır vericem ama kimseye söylemiyeceğin der askere x bu da geçen günlerin birbirine herhangi bişilerin olmaması buna yani asker x e güven duyar arkadaş olduk zanneder kendi kendine hep o gözlen bakar x e .... x derki ben zavvalı işsiz güçsüz biriyim ordan oraya gezer işte uğradığım köylerde boğaz tokluğuna odun kırar bina yapmına taş işlerine bakarım o işlerden az anlarım böyleliklen ömrüm geçerken walçonun kendisi ve adamları ilen karşılaştım çok korktum ona yalvardım yakardım beni hizmetine al ben işte şu şu işleri yaparım işsiz güçsüz kimsesizim dedim ve beni aldı yanına zamanlan bana ısındı işte onun özel eşyalarını taşırdım bir nevi hizmetkarı oldum ne yapayım başka böyle giderken bir gün işte hükümet askerlerinlen çatışmaya girdiler benim üzerimde sadece bu defteri vardı onun ben yavaşçana sıvıştım kaçtım canımı kurtardım gele gele sana kadar geldim sonrasını biliyorsun işte der ve askeri iknaa eder inandırır ben de bilmiyorumki okumasını bilemiyeceğim ama nereye gidiyor ne yapıyor nerelere para gömüyor hepsi bu defterde yazıyor al senin olsun beni de bırak gideyim artık der asker de hüzünlenir üzülür sana da alışmıştım ne güzel arkadaşilık da ediyorduk der asker der sonra bak akşam oldu geceyi burda geçir sabah gelen azıktan sana da bir çıkın yaparım ve hellaleşiriz gidersin ama der sana çok alışmıştım çok üzülücem der x te ben de sana alışmıştım ama benim tabiatım ben bir yerde duramam der çünki yaram çok büyük kendimi dağlara ovalara vurmassam ben yaşıyamam deyince 2. ci bir perde açılır asker merak eder neymiş anlat derdin der yeminlen ölene kadar bu sırrın bende kalıcak der ve x yalanı başlar anlatmıya ben der edirneye yakın çiftliğim vardı der asker eeee 5 tane oğlum 3 tane kızım 2 tane de hellaliğim vardı hayvanlarımız herşeyimiz paramız pulumuz vardı kocaa çiftliğimiz vardı asker ne oldu çabuk anlat çok meraklandım der bi de çay demlerler o ara ve anlatır bir gece ansızın bağırışmalar ilen uyandık bi baktım camdan bi sürü atlı eşkiya bastı bizi çiftliği ateşe verdiler her kıymetli şeyimizi aldılar ortalık yere büyük bir ateş yakıp hepimizi iplen bağladılar çalışanları da tümümüzü eeee nerde altınların nerede saklıyorsun söyle yoksa çok pişman olucan dedi bi tanesi bana herhalde reisleri idi bu sonra ben susunca bir işaret yaptı adamına en küçük çocuğumu ateşe attı onun çığlıkları kulaklarımdan gitmiyor hepsini tüm ailemi bir bir yaktılar ve bende başka para mal olmadığını bu şekilde herhalde anladılar ve şimdi dan böyle seni öldürmiceem bu acıylen yaşıyacaksın dedi ve çekip gittiler işte o günden beri ben avare avare deliler gibi orda burda geziyorum bunu öyle bir anlattı ki asker 4 saat hıçkıra hıçkıra ağladı x de sahteden ağladı birbirlerine sarıldılar yarım saat öyle kaldılar asker öyle bir olmuştuki sanki ona yapılmıştı bu anlatıkları öylesine dokundu
ve sonra yattılar asker uyayana kadar göz yaşı döktü ve uyudu bir ara öyle bir uyandıki x bunu aniden yanlamasına devirip tüfeği aldı ve karşısına geçti gaz lambasının fitilini de açtı içersi aydınlandı asker uyku sersemi ne oldu basıldıkmı ne var yoksa bu adam delirdimi ne oldu derken x başladı gerçek hikayeyi anlatmağa ve asker bu sefer neye uğradığını şaşırdı
x tüfekte fişek var biliyor halbuki kundak boş bu yüzden asker hiç terredütsüz sakin ne kadar bunu konuşturursam o kadar iyidir der kendi kendine x anlatıkça anlatır taa başlara saraya ordaki maceralarına ve çinili köşkün havuzundaki çekmeceyi bile söyler nasılsa biraz sonra seni vurucam der anlatığımın bir hükmü yok der anlatır anlatır ve hadi der ötede bulışmak üzere bana eyvallah der bunun kafasına namluyu dayar ve tetiği çeker tıık boş bir ses ve mekanizmayı geri çekerki içinde mermi yok ve o anda da asker toplutu çeker 2 kez bunun üstüne ateş eder ve kalbinin tam yanından önden grer arkadan cıkar kurşunlar sol ciğerini deler bu yere yıkılır askerin gene insanlığı tutar yaralarına tampon yapar kanı durdurmak için ama tabiki yavaş yavaş kan kaybından x yavaş yavaş öteye doğru gitmektedir bu arada daha da çok şeyler anlatır askere ve son nefesini verir asker bunu alır ordaki kimsenin olmuyan bir araziye bunu sabaha karşın gömer tüm izleri siler herşeyi ortadan kaldırır odadaki kanları da bunu gömeceği yere kadar sürüklerken kandan yol yapmış izleri de yokeder sonraki günlerde soranlara da gitti der olay kapanır gider ......
++++++++++++++++++++++
KISIM /2.................................ASKER VE SONRASI...................................................O.N.K.....
Dendiğine göre 1912 tarihinin mayıs ayının 28 inde 4 senelik yaptığı askerlikten sonra
VELİOĞLU AHMET teskeresini alır ve şarköyden iskeleden tüm köylünün uğurlamasınlan istanbula doğru hareket eder.....
istanbulda sülalesi bunu karşılar büyük bir coşkuylan çünkü askere giden bu ailenin erkeklerinden bir bu ahmet geri döner diğerleri kayıptır 8 kişi ya esir düştü yada şehit oldu denilmektedir tek rahat askerliğini aynı yerde yapan sağ gelen budur geldiğinde 30 yaşına yakınmış ah met ve 1 sene sonra bir komşu kızınlan evlendirirler oturdukları yer istanbulun yedukule semtindeymişler rum ermeni yunan karışıkmış mahalleleri ama herkez birbirinlen çok güzel geçinirlermiş bu bir araba alıyor ve yedukule aksaray arası dolmuşçuluğa başlıyor şöförlüğe yani sonraları 5 tane erkek çocuğu oluyor bu tarihlerde bir de titanik gemisinin batığı haberlerinin çalkalandığı yıllarmış yani nereden baksanız günümüzden 100 yıl önceleri bir zaman dilimi oluyor aradan seneler geçiyor 1940 yıllarında en büyük oğlu 20 yaşında ve askere gider 3 sene askerlikten sonra sağ salim eve döner diğerleri de sırasınlan askerliklerini yaparlar 1950 lere gelindiğinde 5 adet taksileri vardır baba mesleğini icraa ediyorlar işleri de çok iyi büyüme yolundalar baba ahmet de yaşlanıyor yedukulede bir kahveaneyi altındaki araba ilen takas yapıyor ve kahvecileiğe başlıyor
ve bir gün çıkmış o yedikule surlarının tepesine oturmuş istanbul manzarasına karşın dalmış gerilere geçen onca yıllara gitmiş birbir gezmiş ve birden aklına bişi gelince tamamiylen uyanmış silkinmiş ulen defter ne oldu diye pür teleş eve gider çıkar tavan arsaına bavulunu bulur tozunu toprağını silkeler o güne kadar o defteri unutmuştu ve bavuldan çıkarır çıkarmasınlan da eski o günler aklına gelir ve yine yerine koyar kapatır bavulunu 1956 yılında çok hastalanır ve artık öleceğine iyicene kani olur büyük olanı yanına çağırır ona kalınca bir defter ve kalem alıp yanına gelmesini söyler çocuk iyi bir kimse ve kişilikte ve ona taaaa şarköyden askerden gelene kadar ki tüm yaşadıklarını anlatır yazdırır ve o bavuldan defteri de aldırıp ikisini büyük oğluna emanet eder ve 2 ay sonra da vefat eder kozlu mezarlığına aile kabristanlığına defnederler bu mezarlık ta topkapı ilen yedikule sur dışı yolu üzerindeki kozlu mezarlığı oluyor yeri de orasıdır....
KISIM //3 --------AHMETTEN SONRASI DÖNEMİ------------------------NACİBABA............O.N.K...
1956 YILINDA BUYÜK ÇOCUK KAHVEYİ KENDİ İŞLETMİYE BAŞLAR VE 56 MODEL DİREKSİZ BİR ŞHEVROLET IMPALA KIRMIZI ALTI TAVANI BEYAZ SIFIR BİR ARABA ALIR TAKSİYE ÇEVİRİR VE KAHVEYE DE KENDİ BİR YAZANE GİBİ YER YAPIP ARTIK ORDA DURUR ADAMLAR ÇALIŞIYOR AKŞAM HASILATA BAKIYOR SADECENE .............................................................
Taksiye de o muhitin kalburüstü kimseleri özel olarak taksi tutup gidenlere sırf işi çeviriyor araba tam aksesuralı ve aksaray hattında bile parmaklan gösterilirmiş ....neyse devamı>>>
şimdi yaşayanlar olduğu için ailenin devamlılığı bile günümüzde söz konusu olduğundan ahmedin çocuklarına no veriyorum isimler yoktur
en büyüğü erkek babanın emanetçisi olanı (1 ) no
2 no---3 no---4 no----5 no
ve amcaları------------sadece amca olarak geçicek
ve anneleri ------------HANIM ANA olarak geçicek
diğer kişiler de normal şekillerde anlatılacaktır
Şimdi burda bir olay vardır bu en büyük oğlan tüm ailesinden habersiz bir şekilde işte o zamanlar aile korkusu vardı 18 yaşında gizlice bir kızlan nikah kıyar ve kızın evinde oturlar iç güveysi askere gider gelir 3 sene de askerlik vs daha nikah kıymadan önce kız hamile kalır ve ikiz oğlan çocuk doğurur bu kızın evi de cankurtaran semtinde tren alt geçidine yakınmış oralarda bir yerlerde kız da çok güzel dikiş işleri yapıyor ve muhitinde sayılı bir kadın terzisi oluyor o genç yaşında 19 yaşında 1 no 2 erkek çocuk sahibi oluyor ve 1960 yıllarında bu çocuklar büyüyorlar bu ara babasının ahmet efendinin ölümünden sonra 2 nolu kardeş 1 nodan şüphelenip bunu takibe alır ve cankutrtarandaki o evi araştırır abisinin senelerdir evli olduğunu 2 erkek çocuğu olduğunu öğrenir ama abisine söylemez bişi ve bunu bir gün annelerine çıtlatır anne de gun osmanlı kadını düşünür taşınır olmuş bitmiş şey der bundan sonrası hepsini bağrıma basmak bana yakışır der ve tüm herşey çok güzel şekillerde bağlanır olay kaçakjlık yılları biter anne tüm herkesi kanatları altında üsulüne göre çok güzel şekillerde tutuyor toz kondurmuyor derken 1962 de ihtilalden sonraki yıllarda 1. no çok samimi olduğu bir arkadaşı tarihçi ve araştırmacı uzmanı arkadaşına bu defterden walçondan intikal edenden bahseder arkadaşı heyecanlanır bir bakalım der ve alır inceler fakat hemen hemen her satır ve olay sonrası ilen ortaları başı kelimelerde aralarda anlamsız işaret ve şekillerlen karşılaşıyor bunların şifre içerikli olduklarına kani olup bunları kim çözer diye senelerce bir uğraşın başlangıcı içine giriyor bu tarihçi o walçonlan uğraşa dursun 1 . no da dolmabahçe sarayı çinili köşk havuzundaki çekmeceye kafayı takıyor ve kahveyi devrtediyor arabaya 2 noyu koyup kendisi gidip incelemelere başlıyor ve bu saraya girmenin de tek yolunun bir kolayını buluyor bunun için de samatyadaki hacıkadın caddesindeki hamamın arkasındaki muazzam bir arazi üzerindeki arkadaşı olan baçıvana gidip işçi oluyor sırf bahçe işleri ve bahçıvanlığı öğrenmek için kafayı takıp 1 senede kendini iyicene sıkıyor ve öğreniyor yine araya aynı yerde oturan sonradan yeşilköy hava alanınada baş gümrükçülük yapıcak olan rahmetli kenan abiye gidip diyor ki sen sarayın amirisin ben de bahçıvanım birinci sınıf beni kadrolu saraya aldırsana der üstüne düşer ve işi 3 ay sonra olur kamil bey buna müjdeyi verir bu başlar sarayın 5 inci bahçıvan kadrosunda çalışmaya şimdiki ordaki yeni giripte çalışanlar gizlice takib altında ne yapıyor ???? ve bu 2 seneye yakın kendi amacının dışında saftorik şeklinde sadecene işine bakar hatta bazen çalıştığı yerde sanki düşürülmüş gibi altın ufak eşya gibi para gibi bırakılır bu hemen bulduğu gibi amirine teslim eder 2 sene içinde takip bırakılır hatta 2. noya yükselir 1. no kadro amirlik sınıfı hızlan yükselir Ve çinili köşk sarayın en sonunda sonradan yapılma bir köşktür cadde tarafundan görülen kısım köşk de camlı köşktür bunun az ötesinde ortalık yerde oluyor ve önünde de havuzu vardır yeri de biliyor hatta kıştan bunun suyu boşaltılıyor temizliği yapılıyor bu meyanlarda girip tetkik etme fırsatını da defalarcana yakalıyor ve çoook dikatli eğerki işi bilirsen ki kişinin incelemesinde bu çekmece belli olmakta yoksa kesinliklen bulunmaz okadar büyük bir ustalıklan yapılmış......tamamdır
çekmeceyi buldu bu burdan nasıl dışarı çıkıcak işin en büyük ve tehlikeli kısmı burası oluyor
ve başka düşündürücü bir sorun daha var bunu burasını açtım diyelim bunun içindekilerin miktarı nedir bunlar para olarak değil sırf mücevherat şekillerindeki nesneler ya ağırsa kaç defa buraya gelip gitmem gerekir ne olur ne biter alır bunu bir karamsarlık düşüncesi ama
artık bir kerre ok yaydan çıkmıştır durmak yoktur ne olucaksa olucak herşeyi göze alıyor ve bir temizlik safhası zamanınında hem de gündüz gözüylen bu çekmeceyi çekip te içine göz
atmanın bir fırsatını çok güzel şekilde yakalıyor olay şu SADUN BORA yelkenlisiylen dünyayı dolaştı ilk türk denizcisi ufacık bir kotra ilen dünyayı 3 senemi ne zamanda dolaşıp geliyor dolmabahçe mahşer günü bütün istanbul orada karşılamaya gelmişler öğleden sonra saat 3 civarı çıkacağı ve karşılanacakları yer dolmabahçe camii ilen saray arası o boşlukta tabii tüm saraydaki nekadar çalışanı bekçisi görevlisi varsa tümü orda sarayı yerinden sök götür kimsenin ruhu duymaz bundan iyi fırsat mı olur saat 3 sıraları yanaşıcak üstü açık bir kadillak da bekliyor istanbul içi karı koca tur atıcaklar neler neler o andaki saat de 12.30
ve aklına hemen dolmabahçe caminin arabalı vapur kısmına kalan kısmında bir ufacık iç liman var orada da sandal kiralayan bir şahıs var bu hemen kendi iki oğluna telefon açıp son sürat araba ilen saraya caminin arkası park yerine gelmelerini söyler 2 çocuk yarım saat içinde ordadır hayrola baba ne oldu derler hiç sesinizi çıkarmadan burada arabayı kitleyin sandalcıdan bir sandal kiralayın birkaç saatliğine ve sarayın boyunca ilerleyin gelin taa en sonuna orda demir atın beni bekleyin çocuklar bir mana veremezler baba derler sakat bişi yok dimi derler hayır der beklediğim gün geldi senelerdir bunu bekliyordum herşeyi sonra açıklarım der siz dediğimi yapın der ve hemen işe plana uygun davranılmaya geçilir ..........
***********************************************************************
KISM-----4..........................................................................NACİBABA.....................O.N.K.....
Bu hemen grer yine saraya sarayda dış askeri nöbetçilerden başkası yoktur kimseler yoktur bu işine yarıyan aletleri yanına alır bahçıvan takım odasından ve grer havuza hemen kenarları açar manelaveylen kanırtaraktan çekmeceyi açar ve gözlerine inanamaz ilk önce ve kendini hemen toplar tümünü beraberinde getirdiği çuvala kor ve sırtına vurur ön kısıma deniz boyuna geçer ordaki denize açılan bir çok demir kapılar var sonuncudan dışarı balkon gibi olan altı deniz yere gelir çöker ve ayaklarını sarkıtır oturuyor şekil yapar bir de siğara
tütürür çocuklar babalarını görür demiri alırlar ve doğru oraya yanaşırlar baba çuvalı atar alırlar çuvalı baş altına korlar ve gerisin geriye kayıkhaneye doğru kürek çekerler bu hemen havuza gider aynı yerine geçirir çekmeceyi bütün delliri yok eder hatta sıvamış ta galiba
sonra malzemeleri bırakır gider iş elbiselerini çıkarır takımını giyer gider ana kapıya ve müdüre der ben rahatsızım eve gidicem der müdür de derzaten bügün baksana buraya bayram var çalışan enayidir değilmi sen karşılamıya durmuyacanmı valla der ben hiç iyi değilim rahtsızım gidip istirahat edicem ve geleneksel gel der buna iç kısımdaki odaya grerler her gün çıkışta mecburi olan herkese uygulanan üst aramasından geçer ve salarlar bu gider hemen arabanın olduğu yere park yerine ve çocuklar zaten biri bir tarafından biri bir tarafından tutmuşlar çuvalı geliyorlar bagajı açarlar korlar çuvalı bu arkaya geçer arabaya oturduğu anda da eli ayağı bir boşanır çekin der doğru eve ama çok dikkatli ve yavaş olaraktan çocuklar sorar baba ne var bu çuvalda derki eve bir gidelim sonra der gelirler eve ve bodruma inip ışığı yakarlar baba der ilk önce çocuklara şimdi bu çuval ailemizin zenginliği hepimizin refahı içindir ve bundan hiçbir kimseye bahsetmiyeceksiniz 3 maymun ları oynuyacaksınız yemin ettirir 2 sine de ve tek tek çuvaldan çıkarıp yere dizmeye başlayınca çocukların ağzı bir karış açık kalır sonradan toparlanan büyüğü derki baba sarayı mı soydun sen ne yaptın hayır der gelin bakalım oturun babasının kendisine ölümünden önce yazdırdığı defteri verir ikinizde okuyun der daha trilyonlar var ama bir defter daha var onu da çözüyorlar arkası var bunların der bu eşkiyanın birinci hazinesi bunun gibi daha yüzlercesi varmış babam öyle söylediydi der .......
ve tek bir heykelden edinilen para ilen londra asfaltında bir büyük benzinlik açarlar lokanta kafeterya ve zaman içinde burası istanbulun tüm zenginlerinin uğrak yeri buluşma yeri olur günden güne para basar burası ve çocuklar baba artık burda yeni işlerinin başındadırlar burası koca arazilerin içinde mendresin yaptırdığı bu otoyol üzerindeki ilk en şafatatlı benzinlikti arkası tarlalardı hiç ev mev bişi yoktu şimdi ise bu yerler şehir olmuştur bu araziler de bunlarındı ve kısa zamanda en zengin kişilerden oldulardı
***********************************************************************
KISIM---5..............................................................DERLEYEN YAZAN.....NACİBABA.....O.N.K..
VE o profösör walçonun günlüklerini çözemedi iade etti baba da çocukların önünde benzinlikteki 670 kiloluk 3 gözlü olan ana kasaya defteri koydu en büyük hatasını da işte bu defteri kasaya 2 çocuğun önünde koyması idi ..
şimdi bu aile o devrin istanbulunun en zengin kişileri iken bu 2 çocuğun gözünü para hırsı bürümüştü gözleri bu defterde idi ve mısırdaki şifreci kadından bunların haberleri oldu babalarına baba biz bulduk şifreciyi dünyanın bir nolusu imiş ama yaşlı ve hastay mış elimizi çabuk tutarsak bayağı bir kısmını açığa çıkarırız ama baba nuh der peygamber demez ulen der en zengin biziz allah gözünüzü doyursun sizin der allahtan daha belanızı mı istersiniz bunlar da tamam tamam şaka yaptık derler bi daha bu olayı söylemezler ama 2 si de kafaya koymuştu bir kerre en son çare babayı öldürüp anahtarları alıp kasayı açıp defteri almak ve hemen mısıra yollamak tek sabit düşünceleriydi ve 3 ay sonra bir 7.65 cezze
tabanca 2 şarjör mermisi ilen tedarik edip silahı benzinlikte kendi yazanelerindeki bir yere sakladılar ....
Baba benzinlik kısmına bakıyor onun yazanesi ve yaşam alanlı odası ayrıydı çocuğun birisi lokanta tarafına bakıyor onun da ayrı bir yazanesi var öbürü de kafetarya kısmına bakıyor onun da bürasu ayrı ....
Şimdi planları şu şekil >> baba her akşam saat 10 a doğru hesapları kitapları yapıp arabasına binip evine gidiyor her iki çocuğun da ayrı son model arabaları mevcut onlar da aynı o saatlerde ayrılıyorlar veya kız mız arkadaş vs varsa ofislerinde sabahlıyorlar dalgalarına bakıyorlar şekiller böyle..
Benzinliğin ana jeneratörü var ceryan kesilmesinde otomatik devreye gren cinsten
esas hat arka araziden giden direklerden benzinliğe gelen şebeke trafo ve trafonun olduğu direkte bunlara gelen ceryanı kesmek açmak için direk üzerindeki kesicişden taa aşağı inen bir kol var bu kolu çekince benzinliğin ceryanı bitiyor ve jeneratöre geçmesi gerek jeneratörü de bozuyorlar tamiri için ekip lazım gelmesi firmasından şebeke ceryanı için de elektrik idaresinden ekip gelmesi lazım ve o zamanki şartlarda ertesi günlük olacak işler tüm bunlar yani o gece kaput ertesi güne kadar ......................................................
çarşamba günü hava kararır kararmaz ki saatlerin hem benzinliğin hem kafetarya hem de lokantanın en kalabalık olan zamanını seçiyorlar ufak olanı şalteri indiricek ve hemen gelicek
kendi iş yeri tarafına büyük o anda babasına bir mesele soracak şekilde babasının yanında olucak ama babasının ofisine girdiğini çıktığını kimse görmiyecek tüm bunların hepsini ayarlıyorlar ve büyük olan babasının yanında iken ceryanlar kesilince hemen babasını başından vurup tabancadaki parmak izlerini silicek ve babasının intihar etmiş gibi eline silahı tutuşturucak kasadan defteri alıcak başka hiçbişiye el sürülmiyecek kapı içerden anahtarı üstünde ve kapı kitli olucak bu nerden çıkıcak bunu da çözmüşler ceryan kesilince cebindeki ameliyat eldivenlerini eline geçiricek silah öldürme her şey tamam olunca orda içi bir insanın çıkacağı şekilde şömine var şöminenin içinden dama çıkıcak ve ve kendi ofisine inan şömine de aynı onun içinden kendi kısmına geçicek evvelden 10 kerre bunun denemesini yapmışlar ve normal şekillerde devam edilecek gerisi hergün ne yapılıyorsa....
Evet ceryan kesildi jeneratörler çalışmadı her şey anlatılan şekilde cereyan ediyor bunlar kendi ofislerinden kendilerine ışık tutanlarca kendi işçilerince çıkıp kendi arabalarına biniyorlar ve gidiyorlar fakat baba saat 12 olduğu halde eve gelmeyince benzinliğe telefon açılıyor benzinlikten gelen haber şöyle babanın kapısı kitli kapıyı da çaldık açan yok fakat arabası burda ??? çalışanca telefonda anneye deniyorki bişi olmasın babaya ne bileyim diyor arabası burda kapısı kitli çalıyoruz o kadar içerde olsa zaten cevap vermesi lazım yoksa diyor ve duruyor başka bişi söylemeyince anne çocuklara gidin benzinliğe bakın diyor durun bi dakka alın yedek anahtarları da diyor iyicene emin olun çabuk da olun diyor 2 çcuk benzinliğe geliyorlar tabi halen ceryan yok şalteri indiren yine gizlice arkaya kayıyor zaten ortalık karmaşa kimim kimseden ne yapıyor haberi yok şalteri kaldırmasınlan ceryanlar geliyor ve yine kimseye görünmeden bir taraftan geliyor büyük bakıyor babasının ofisinin kapısına anahtarı yedeği sokuyor ama içerden de anahtar olduğu çıkıyor meydana bu durumda alıyor herkesi bir telaş ve bir sürü çalışanın da gözü önünde kapı kırılıyor içeri griliyor manzara korkunç ....................................................................................................
polise telefon açılıyor polis tabii istanbulun en saygın en zengin kişilerinden durum karışıyor gazeticiler savcı cinayet masası vs vs herkez 1 saatin içinde ofisteler daha kapı kırılıp ta manzara göründüğünde büyük olanın aklına yaptığı çok büyük bir hata gelyor yukarda atladığım unuttuğum bir durum var onu da burda söylüyorum yanına bir çift ameliyat eldiveni ve komple başını da içine alacak bir iş tulumu da saklamış orada bir yere babasının ofisinde babası yokken onu giyiyor bacadan çıkınca öbür bacadan aşağı inince tulum kirleniyor eldiven de öyle bunları kendi ofisinde unut sen imhaa edeceği yerde hemen davranıp gidip
alıyor tulumu arkaya tarlaya gidip elinlen açıyor sürülü toprağı hemen eldivenleri tulumu gömüyor ve hemen kendi ofisine gelip herşeyi gözden geçiriyor hertarafına bakıyor is kurum vs varmı diye elini yüzünü yıkıyor ve gene kalabalığa karışıyor
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
6/ INCI KISIM................................................................derleyen naci baba .............O.N.K...
ARADAN 1 AY GEÇİYOR HER ŞEY VE O ZAMANKİ İMKANLARIN ŞEKLİNDE İNTİHAR OLAK GEÇİYOR OLAY..............VE DOSYA BU YÖNDE KAPANIYOR...
2.Cİ AY arkadaki tarlayı traktörlen sürerken iş tulumu ve cebinden ameliyat eldiveni çıkıyor bunu buluyor tarla sahibi kimseye de bişi söylemeden jandarmaya gidip komutana böyle böyle diyor jandarma da bunları cinayet masası yeni gelen işine çok ehli bir komsere söylüyor böyle böyle diye ilgilenirmisiniz tamam nerede bulundu burada tamam mesafe benzinliğe çok yakın ve geliyor babanın odası halen mühürlü şekilde imiş kapısı olaydan sonra kimse de girmemiş komser yanına parmak izi işini yapanı da alıyor 2 tane de genç memür varmış 4 kişiler bir de jandarma komutanı 5 oluyorlar giriyorlar komser öyle böyle enlem boylam vs vs 1 saat geziniyor odanın içinde intihar anı büyük boy farklı açılardan çek-
ilmiş resimleri de masaya koyuyor ve bir ara şömineye gidip kafasını sokunca kafasında bir şimşek çakıyor acaba diyor ve eldivenlerin birini alıp şişirme ilen içeri ters dönmüş parmakları düzelteyim diyor üflüyor eldiven bir yerden hava kaçırıyor bide bakıyor her ikisinin de baş parmak yerleri yırtık eline takıyor tutunma şekli alt uçları tazyik veya kuvetten yırtılmış bir şimşek daha çakıyor bu yırtık yerdeki parmak diyor nereye tutunmuşssa orda muhakkak bu parmakların sahibinin izi vardır diyor ve şömine içini aydınlatıyorlar parmak izi çalışıyor ve doğru tahmin taa yukarı kadar iz var bütün çalışanlarlan 2 çocuğun da parmak izi alınıyor o devirde büyüteçlen bir tek uzman tek tek bakıyordu ve 2 inci gün büyük oğlanın parmak izi tutuyor ve gel bakalım buraya bir falaka bülbül oluyor kardeşine de gel bakalım ona da bir falaka olay olduğu gibi meydana çıkıyor ve 3 ay içinde hanım anne burasını komple satıyor çocukların anaları bunları reddediyor hanım anne de öyle kim varsa sülalede her kes bunları reddediyor işte sultanahmet ceza evinin 5 inci kısmındaki üstte yatan 2 kqardeşin maceraları ve sonrasını da yukarda yazıyor zaten ben çıktıktan sonra bidaa hiç karşılaşmadım onlar idamlan yargılanıyordu o zamanlarda da bir sürü aflar vurduydu idamdan yırtmışlardır sonrasını maalesef bilemiyeceğim macera buraya kadardır
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
**************************** SON ************************************